Mert Hakan Yandaş: “Fenerbahçe bu ülkenin en büyük kulübü”

Fenerbahçe’nin yeni transferi Mert Hakan Yandaş, önemli açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe, yeni sezon hazırlıklarını Düzce’nin Kaynaşlı ilçesinde bulunan Fenerbahçe Serkan Acar Resort & Sports Topuk Yaylası Tesisleri’nde sürdürürken, Sivasspor’dan kadrosuna kattığı Mert Hakan Yandaş önemli açıklamalarda bulundu. İşte Mert Hakan Yandaş’ın açıklamaları.

MÜCADELE ETMEK İÇİN CAN ATIYORUM

Buraya geldiğim ilk günden beri gerçekten çok ayrıcalıklı bir yer olduğunu hissediyorum. Bu çatı altında, bu armanın altında, bu ailenin içinde mücadele etmek için can atıyorum.

Maçların bir an evvel başlamasını bekliyorum. Fenerbahçe çatısı altında olmak çok mutluluk verici ve büyük gurur. İnşallah bunun karşılığını herkese en iyi şekilde veririm.

İLK 11’DE OYNAMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM

Yönetimimiz gerçekten inanılmaz şeyler yapıyor. Her şeye rağmen mükemmel işler yapıyorlar. Ben de buraya bu rekabetin farkında olarak geldim.

Nasıl olsa Fenerbahçe bu ülkenin en büyük kulübü. Takım arkadaşlarım içinde rekabet tabii ki olacak. Ben de kendimi o rekabet içinde geliştirmek için buralara geldim. Tabii ki ilk 11 oynamak için elimden gelen her şeyi yapacağım.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM

Sosyal medyaya düşen konuyla ilgili çok konuşmaya gerek yok. Zaten savcılığa suç duyurusunda bulundum. Onuna ilgili söyleyebileceğim tek şey; vermiş olduğum kararın ne kadar doğru olduğunu görmüş oldum. O yüzden çok mutluyum.

EMRE AĞABEY BU ÜLKENİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK OYUNCULARINDAN

Emre ağabey biliyorsunuz bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından. Bana göre de en büyük orta sahası. Bunu küçüklüğümden beri her zaman dile getirmiş biriyim; 3. Ligde oynarken de, Süper Lig’de oynarken de.

Transfer sürecinde görüşürken onun ağzından benim futbolculuğumla, saha içindeki duruşumla ilgili duyduğum şeyler beni çok etkiledi. Gerçekten çok samimi ve içten biri. Onu uzaktan herkes bilir. Yakından da gördüğünüzde tam anlatıldığı gibi inanılmaz biri. Kendisini tanıdığım için çok şanslı olduğumu hissediyorum.

FENERBAHÇE’NİN BENİ İSTEMESİ ÇOK BÜYÜK ONUR

Fenerbahçe’nin beni istemesi tabii ki çok büyük onur, gurur. Fenerbahçe’yi tercih etmek demeyelim, Fenerbahçe’nin beni istemesi, benim için de onların duruşu, her zaman söyledikleri sözlerin arkasında durmaları ve bulunan aile ortamı ben çok mutlu etti. Gördüğüm şeyler ve söylenen sözlerin, konuşulan her şeyin arkasında durmaları Fenerbahçe’ye gelmemde etkili oldu diyebilirim.

BAŞARIDAKİ EN BÜYÜK ETKEN AİLE OLABİLMEK

Bizim Sivas’ta yakaladığımız çıkışta en büyük etken orada oluşan aile ortamımızdı. Gerçekten herkes birbiri için bir şeyler yapmak için can atıyordu. Burada da kısa sürede öyle bir ortam yakaladık. Bence bu başarıdaki en büyük etken aile olabilmekte. Çünkü birbiriniz için bir şey yapmak isterseniz o an birlikte olduğunuzda kimse sizin önünüze geçemez.

Bence bu sene Fenerbahçe’nin yakalayabileceği en büyük şans bu. Şu andan itibaren yakaladık. Yeni gelen oyuncularımız da bunu hemen hissediyorlar. Beni, yeni gelmeme rağmen sanki yıllardır buradaymışım gibi beni içlerine aldılar. O yüzden başarı kaçınılmaz diye düşünüyorum.

EMRE İLE HER ZAMAN GÖRÜŞECEĞİM

Profesyonel hayat. Emre Kılınç, benim kardeşim olarak gördüğüm biri. Her zaman görüşeceğim. Zaten sürekli de irtibat halindeyiz. Hala görüşüyoruz, konuşuyoruz.

İnşallah onun için de her şey çok güzel olur. İnşallah istediği her şeye ulaşır bulunduğu ortamda. Her zaman görüşeceğim. İstanbul’da ayrıldığımız anlamına gelmiyor aslında. Orada da görüşeceğiz.

ÇALIŞMAKTAN VE HAYAL KURMAKTAN VAZGEÇMEDİM

Benim ilginç bir serüvenim var. Zor dönemlerden geçtim; 3. Lig, 2. Lig, Süper Lig. Yaşadığım sakatlıklar… Ama hiçbir zaman vazgeçmedim, pes etmedim ve çalıştım. Buralara gelebileceğini düşünüyorsun, hayal ediyorsun ama şansın da yanında gitmek zorunda.

Geçen sene de Rıza hocamız bana güvendi ve formayı verdi. Bir gün bunların olacağını tabii ki düşünmüyordum. Onun için hayatım boyunca çalışmaktan ve hayal kurmaktan vazgeçmedim. Sonunda hayal ettiğim yerdeyim, çok mutluyum.

POLEMİKLERDEN UZAK KALMAK İSTİYORUM

Transfer süreci ülkemizde birçok kez de örneği yaşandı. Başkanımız bu konuyla ilgili çok güzel açıklamalar yaptı. Bunun üzerine benim konuşmama gerek yok. Polemiklerden uzak kalmak, sadece Fenerbahçe’ye odaklanmak istiyorum.

Sahaya çıkıp bir an önce karşılığını vermek istiyorum. Temennim bir daha böyle şeylerin yaşanmaması. Hepimiz bu ülkenin insanıyız ve yarın, öbür gün yüz yüze bakacağız. İnşallah bir daha böyle şeyler yaşanmaz.

EN BÜYÜK ATMOSFER EN BÜYÜK BASKI KADIKÖY’DE

Biz diğer takımlarla Kadıköy’e gittiğimizde en büyük atmosferin, en büyük baskının orada olduğunu her zaman futbolcular olarak aramızda konuşurduk. Şu anda da inanılmaz bir ortam oluştu ve çok büyük bir heyecan var.

Ligin başlamasıyla birlikte şampiyonluk adına istenilen heyecan, coşku, yapılan işler gerçekten çok önemli. Taraftarımız olsa bizim için gerçekten çok büyük bir etken olacaktı. Ama onların desteğini dışarıdan da hissedeceğiz. Malum bir süreç var. İnşallah en kısa zamanda atlatırız ve onlar da bizim yanımızda olur.

Her takım için aynı ortam var. Fenerbahçe için bu sene çok farklı bir heyecan oluştuğundan taraftarımızın yanımızda olması bizim için daha farklı olabilirdi. Yine de onların desteğini her türlü yanımızda hissediyoruz.

KÖTÜ ŞEYLERİN ARDINDAN HEP GÜÇLÜ DÖNDÜM

Öncelikle futbolun içinde olan şanssızlıklar yaşadıklarım. O dönem çok zor bir dönemden geçmiştim. Gerçekten bir türlü toparlayamıyordum. İyileşme sürem 3 haftalık bir serüvendi, 6-7 ayı buldu. O senem tamamen boşa geçti ama pes etmek yerine çalışmayı tercih ettim.

Hayat, kimse bilemez. Belki daha önce de yaşayabilirdik. Belki o dönem Sivasspor’la kötü gitmiştik. Oynasam belki o süreçte daha sıkıntılı bir duruma da düşebilirdim.

Ben her şeyin yeri ve zamanı olduğuna inanıyorum. Kötü şeylerin ardından hep güçlü döndüm. Bu da onlardan biri. Ben onu bir şans olarak görüyorum.

SAHA İÇİNDE MÜCADELE EDEN, BIKMADAN ARAYAN BİR OYUNCU STİLİM VAR

Bugüne kadar hep 10 numara oynadım. Ama klasik 10 numara tabiriyle değil gezen, çalışan, arayan bir 10 numarayım. 10 numarada rahat hissediyorum kendimi ama zaten 10 oynarken tüm Türkiye’de olduğu gibi herkes beni 8 numara zannediyor.

Forma numaramdan da kaynaklanıyor olabilir. Saha içinde mücadele eden, bıkmadan arayan bir oyuncu stilim var; 10 numara olur, 8 numara olur. Ama özellikle bugüne kadar hep 10 numara oynadım.

GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL BİR ORTAM VAR

Bence ülkemizde futbol daha çok coşku ve o anki duyguyla oynandığından gerçekten takım içindeki ortam ok önemli. Bizde de 10-15 günlük süreçte inanılmaz bir ortam oluştu.

Başını Caner ağabey çekiyor, çok komik birisi. Ozan, Gökhan ağabey, Serdar ağabey, hepsi… Gerçekten çok güzel bir ortam var. İnşallah bu aile ortamı saha içine de yansır. Ben yansıyacağını, başarının kaçınılmaz olacağını düşünüyorum.

Sahada zaten birbirimiz için mücadele ettiğimiz, dışarıda yan yana olduğumuz sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok.

Kaynak: Fenerbahce.org